Atın yeleleri sevgilimin saçlarına karışırdı. Bir su gibi akardı. Sevgilimi ikinci görüşüm derede olmuştu. Yıkanıyordu. Kayalıklardan akan suyun altına girmiş, köpükler içinde yitmişti. On altısında
Yaşamak, bir yönüyle kayıplarla baş etme sanatı değil midir?
Kayıplarla baş etmeye çalışırken de sığınacağımız güvenilir liman düş gücümüz değil midir?
Yiğit Bener, Öteki Kâbuslar’dan sonra yeni öyk
Ocak birden köpürmeye başlamış, oturup Vahşetin Çağrısı’nı okuduğum ağır kadife koltuk kıvılcım içinde kalmıştı. Etrafa yayılan küle aldırmamış, kitabı küçük çalışma masamın üstüne bırakarak kalkıp p
Öteki Kâbuslar’da yer alan öykülerde böcekler, ya da küçük, “kâbus” gördüğümüzde rüyalarımızda etkin olabilecek yaratıklar var: akrep, hamamböceği, çekirge, kurbağa, kaplumbağa... Yiğit Bener, on al
Efendim böyle oldukta bu Kerim bu Ali’nin gözünü alarak, ey göz, var söyle, seni sahibine götüreyim, dedi. Böylece sokaklardan birine girip birinden çıkarak göz elde, şehrin arka mahallelerine vardı.
"Yola çıktığında yağmur yağıyordu, su iplikleri vardı pencerede. Epey bir zaman sürdü yağmur, evleri gördün, saçak altlarına sığınmışları. Ağaçların harekete geçişini. Sonra, obur otobüs, yiyip bitir