“Yazıların elle yazıldığı zamanlarda, hüzünlü öyküler kaleme alan bir yazar yaşardı. Öyküleri çok güzeldi, ama öylesine hüzünlüydüler ki hiçbir yayımcı onları basmak istemezdi. Matbaadaki baskı makin
Ormanda yaşar,Düşünür ve akıl yorar.Kürkü vardır kıvırcık,Meraklıdır da azıcık.Onun adı Bobbo,Çok sevdiğimiz bir ayıcık!Bobbo bakmayı, dinlemeyi, anlamayı ve öğrenmeyi çok seven meraklı bir ayıcık.
Hiç yeşil aslan olur mu?Bir tanecik olsun bulunur mu?Yeşil aslan ve Ugo’nun sürprizlerle dolu oyunlar oynadığı adaya hoş geldiniz! Tuhaf balıklar, ürkek çiçekler, şaşkın korsanlar, konuşan volkanlar
“Hayır, hiç de iyi değildi. Humeyni’yle daha da kötü oldu. Yalnız şöyle bir şey var: Monarşide yalan yoktur. En fazla yalan söylenen rejim demokratik rejimdir. Demokraside iktidara talip olanlar kürs
Yayınlarımız arasında çıkan altı romanından Deniz Taşları’yla 2006 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü, O Zaman Kim Söyleyecek Şarkıları adlı ilk öykü kitabıyla 2003 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü alan Yiğit Okur
“Ellili yılların ortasında, Ihlamur Bayırı’ndaki tek tük yapılardan birinin en üst katında, arka pencereleri dutluklara bakan yarı çıplak bir salonda, Sarah Bernhardt’tan sonra tiyatro tarihinde ikin