Austen’ın en sevilen romanlarından, yirmili yaşlarında yazdığı Northanger Manastırı, muzipliği elden bırakmadan, on yedi yaşında bir genç kızın gözlemleri üzerinden dönem insanının, görgü...
Arzu. Bizi büyülüyor ve avucuna alıyor. Düşüncelerimizi kontrol ediyor, hayatlarımızı yönlendiriyor, bazen sadece onun için yaşıyoruz. Yine de hakkında neredeyse hiç konuşmuyoruz. Ve derinlerde yatan
Bir âşıktan beklenen şey insana kendini özel ve farklı hissettirmesidir. Sevilen kişi sadece tam o anda orada bulunmaktan başka bir özelliğe sahip değilse bu aşkın ne değeri var? Gerçek aşk bu mudur?