Yirmi yaşında genç bir kız ile ondan yaşça biraz daha büyük bir seyyar satıcı bir parkta yan yana gelir. Adamın rahat ya da arzulanan bir hayatı yoktur, fakat o bunu kabullenmiştir. Varlıklı bir evde hizmetçi olarak çalışan genç kızsa umutludur, bir gün bir adamın çıkagelip de ayaklarını yerden keseceğine ve onu bu hayattan kurtaracağına inancı tamdır. Sohbetleri ilerledikçe, ikisi de toplumsal konumlarına kafa yormaya, beklentilerini ve çaresizliklerini eşelemeye başlarlar.
Parkta, Duras’ın incelikli, felsefi diyaloglarla ördüğü evrensel bir insanlık durumu.
Yirmi yaşında genç bir kız ile ondan yaşça biraz daha büyük bir seyyar satıcı bir parkta yan yana gelir. Adamın rahat ya da arzulanan bir hayatı yoktur, fakat o bunu kabullenmiştir. Varlıklı bir evde hizmetçi olarak çalışan genç kızsa umutludur, bir gün bir adamın çıkagelip de ayaklarını yerden keseceğine ve onu bu hayattan kurtaracağına inancı tamdır. Sohbetleri ilerledikçe, ikisi de toplumsal konumlarına kafa yormaya, beklentilerini ve çaresizliklerini eşelemeye başlarlar.
Parkta, Duras’ın incelikli, felsefi diyaloglarla ördüğü evrensel bir insanlık durumu.
Favorilere Eklendi
Favorilerime Git