Zihnim, aslında hazin bir yok oluş olarak anlaşılması gerekeni olağanüstü bir tepkisellikle değerlendiriyor, çünkü artık başkalarının deneyimiyle kıyaslama imkânı yok.
“Sanat, zamana direnmesi beklenen eserlerden oluşur. Bu kavram ise her şeyi tüketen, çabucak unutan ve çöpe atan bir toplum düzeninde son derece nostaljik olur. Kundera’nın bu toplumsal yapı karşısın
Péter Nádas’tan sıra dışı bir aile destanı, masallar ve efsanelerle örülü olağanüstü bir kurgu.
1950’lerin Macaristan’ında annesi ölmüş, babası vatana ihanetle suçlanan, büyükannesi ile büyükbabası