Hissedilen ne lodos sıcağıydı ne de kavurucu bir sıcak; yalnızca sıcaktı. Sanki esintiye, kenar mahallelerin sararmış duvarlarına, çimenlere, el arabalarına, kapılarında yolcuların üzüm taneleri gibi
A.S. Byatt, bu romanı yazmaya nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “British Museum’da oturmuş, Coleridge uzmanı Kathleen Coburn’ün kart kataloğunun çevresinde dönüp duruşunu izliyordum; birden onun tüm
Okurlarımızın daha önce Bülbülün Gözündeki Cin adlı öykü derlemesiyle tanıdığı usta hikâyeci A.S. Byatt, bu kez Matisse’in yaşamını ve sanatını eksen alan üç öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Öykülerde Ma