Hissedilen ne lodos sıcağıydı ne de kavurucu bir sıcak; yalnızca sıcaktı. Sanki esintiye, kenar mahallelerin sararmış duvarlarına, çimenlere, el arabalarına, kapılarında yolcuların üzüm taneleri gibi
Dublin, 1841. Aralık ayında soğuk bir sabah. Küçük bir oğlan çocuğu tatlı sözlerle kandırılıp annesinin yanından alınıyor ve vahşice katledilmiş olarak bulunuyor. Yoksulluk, eşitsizlik ve siyasal ist