Hissedilen ne lodos sıcağıydı ne de kavurucu bir sıcak; yalnızca sıcaktı. Sanki esintiye, kenar mahallelerin sararmış duvarlarına, çimenlere, el arabalarına, kapılarında yolcuların üzüm taneleri gibi
Antik Roma’da barbarların, yabancıların rengidir, Antikçağ’da renk bile sayılmaz, Antik Yunan’da hiçbir metinde adı geçmez, öyle ki bazı filologlar Yunanlıların maviyi göremediklerini bile düşünürler