“Bu bir hastanın yol notları, rüzgârlı, karanlık bir sonbahar gecesiyle başlar.İstanbul’un denizini sinirli, ufuklarını mürekkep gibi siyah ve Üsküdar taraflarının göklerini uzak bir yangının hafif k
“Unutulan eski saatler içinde eksikliği en ziyade hasretle hatırlanan saat, akşamın on ikisidir. Artık ‘on iki’, solgun yeşil göğün altında, ilk yıldıza karşı müezzinin Müslümanlara hitap ettiği, sok
Ahmet Haşim’in yazılarından alınacak estetik haz elbette her devirde son derece yüksektir ancak bu yazılar bize aynı zamanda erken Cumhuriyet döneminin güncel meselelerini öğrenme, o yılların şehir h
Ahmet Haşim’in yazılarından alınacak estetik haz elbette her devirde son derece yüksektir ancak bu yazılar bize aynı zamanda erken Cumhuriyet döneminin güncel meselelerini öğrenme, o yılların şehir h
Okurlarımızın Kritimu/Girit’im Benim adlı romanından tanıdıkları Sabâ Altınsay, yeni kitabı Benim Hiç Suçum Yok’la yeniden Can Yayınları’nda. Edebiyatseverlerin severek okudukları klasik üslupla yaz
“Göç sadece gideni değil, kalanı da peşinden sürüklüyordu”, diyor Sabâ Altınsay, “insanın doğduğu toprak ile gömüleceği toprak aynı toprak olmayacaksa, ne kalır ki geriye, ölürken, yaşamdan? Bu soruy