“Evet, onun hakkında bugüne kadar hiçbir şey yazmadım. Yazsaydım ‘tarih’i çarpıtırdım belki de. Şimdi ona ihanet ettiğimi sanıyorsunuz değil mi? Asla. Ruhumun en derin noktasına kadar onu sevdim ve o
“Bütün yolculukların bir oyun ve hareket etmek fiiline endeksli bir macera olduğuna inanıyorsanız, gitmemenin de aynı dokuya sahip olduğunu keşfedersiniz kısa bir süre sonra. Gitmemek de bir oyundur
“Soğuk bir kış günü, yaşamın bir cilvesi olarak 29 Şubat’ta doğdunuz. Dört yılda bir varsayılan bir insan oldunuz. Dahası da geldi başınıza. Artık yıllardan bir gün, yine doğum gününüzde, Türkiye diy
Koca gar binasının içindeki sabah yoğunluğu bir süre sonar Nebiye’yi yutarken Simitçi Hacer, uzun uzun baktı Nebiye’nin arkasından. Sanki bir şey söyleyecekmiş de söyleyememiş gibi. “Neyse dönünce sö
“Annemin beyninde bir sorun olduğunu yüzüne bakıp da anlayamazdınız, ama ağzını açtığı anda işin rengi değişirdi. Sesi küçük kızlarınki gibi çok tizdi ve sadece yirmi üç kelime biliyordu. Sayıdan emi
Şerbetçi’de yangın mı çıkmış?
Ama o çok eskidendi.
Bir daha dönülemeyecek kadar eskiden.
Bu odadaki koku da ne?
Yangın... Çıldırmış bir haldeydim.
Kaybetmenin eşiğine varmıştım.
Havada is kokus
Çağdaş edebiyatımızın önemli ve özgün yazarlarından Müge İplikçi, Çok Özel İsimler Sözlüğü’nde, bizleri kadınlara, çocuklara, gençlere ve tabii ki erkeklere doğru kısa mesafeli bir yolculuğa çıkarıyo