“Dünya böyledir; bir hiç olanların, hiç olmaya boyun eğenlerin dünyada yeri yoktur.”
Bağımsızlığını yeni kazanan adsız bir Afrika ülkesinde, kıtanın iç bölgelerindeki tenha bir kasabaya taşınan Sal
Hint asıllı Ralph Singh, kırk yaşına geldiğinde kendini Londra’da bir otel odasına kapatır ve onu Karayipler’deki eski bir Britanya sömürgesi olan Isabella Adası’ndan bu odaya sürükleyen hayatını yaz
Sürrealist ressam Giorgio de Chirico’nun Gelişin Bilmecesi adlı dizi tablosundan esinlenen kitap, İmparatorluk sonrası dönemde Karayiplerden İngiltere’ye gelen genç bir Hintlinin öyküsünü anlatıyo
“Ama çocukluk aşklarının yeşil cenneti; onları yakınmalarla ve gözyaşlarıyla yeniden canlandırabilir miyiz? Ve sonra? Hiç. Girişim orada bitti, tek girişim, inanmış olduğun ve hâlâ inandığın, yitiril
“Hangisi yeğ tutulmalı? Yaşamak mı, yoksa yaşamı kayda almak mı? Olup bitmekte olanın içine dalmak mı, yoksa onu betimlemek için bir köşeye çekilmek mi? Olayların peşinden koşmak çok daha çekici; ama
“Gece iyice bastırdığında aşağıya iniyorum; kafamın içinde yakınan bir sürü tilki (yalnızsın, yalnız). Adımlarımı sağırlaştıran toprağın üzerinde ağır ağır yürüyorum. Karanlık. Bütünüyle bahçe ve vil