“Avrupalıların uzak beldelerdeki hareketlerini ve teşebbüslerini anılan medeniyet veya medenileştirme vazifesi namına hesap edecek olursak, sonuçta beklenmeyen ve pek aksi bir neticeye ulaşırız. 15.
… düzyazıdan çok şiire daha yatkın bir topluluk bu Esrârîler, düzyazıya zor alışıyorlar. Düşündükleri ile yazdıklarının arasındaki uzaklığı kapatmak Esrârîliğin eski bir geleneği, talim gerektiriyor,
“Güzel bir ismi kendisine siper edinmiş bir zorba var. İrademizin bize sunduğu, yasalarınsa herhangi bir şekilde engel koymadığı o ayrıcalıklı durumlarda bile bizi esir alan bir zorba... Bu zorba...
Artık yazamaz olmuş, sözü yitirmiş bir yazar. Tutkulu bir bilim kadını olan karısı ve kendisine dayatılan başarı ölçütlerini reddedip dünyayı saran şiddetten kaçmak için uzak adalara sığınan oğulları
Nereden bakarsak bakalım, eleştirmenin bir sorumluluğu vardır ve bu sorumluluğun ağırlık merkezi, onun eserin tema ve biçim bütünselliğini kavramasında odaklanır.Yazar ve edebiyatçı Erendiz Atasü, Tü