Artık sesini duymayacağım. Olduğum kadını, bir zamanlar olduğum çocukla bir araya getiren onun sesi, sözleri, elleri, tavırları gülüşü ve yürüyüşüydü. Geldiğim dünyayla aramdaki son bağ da koptu...
İsimsiz bir anlatıcı, evli ve yabancı bir adam, her şeyi tüketen bir tutku, saplantıya dönüşen bir aşk… Ernaux ispatsız, sade üslubuyla, cinsellik temelinde kurulan bu ilişkinin dinamiklerini...
Anlatacak öyle çok hikâye var ki, bir sürü, birbirine geçmiş bir hayatlar olaylar mucizeler yerler rivayetler bolluğu, olanaksızla olağanın son derece yoğun bir karışımı! Ben bir hayat...
Herkes bilsin, annemin kara gözleri sırf kendine daha çok benzemek için değişen bir kumsal.
Herkes bilsin, babamın miyop, sarı-yeşil gözleri gelişimden ve varlıktan yoksun bir deniz: Babam sürekli d
“Dünya böyledir; bir hiç olanların, hiç olmaya boyun eğenlerin dünyada yeri yoktur.”
Bağımsızlığını yeni kazanan adsız bir Afrika ülkesinde, kıtanın iç bölgelerindeki tenha bir kasabaya taşınan Sal