Yiğit Bener Matbaacılık Oyuncağı’nda bize çocukluğundan başlayarak yazar olma hikâyesini anlatıyor. Bu kitapta gazetecilik mesleğinin zorluklarından matbaacılığa ve yazar olmanın püf noktalarına dek
Şenlikli ada!Her gülün bir dikeni varmış, bizim adanın da bir Beter amcası var. Yolda sizi yakalayabilir ve size abuk sabuk hikâyeler anlatmaya kalkabilir. Gülmek serbest, ama sakın anlattıklarına in
Kaplumbağalar evlerini sırtlarında taşımaz.Yemek yapmayı seven ama beceriksiz, “uydurukçu” bir babanın ve kahkahalarıyla ünlü, çalışan bir annenin kızı olarak, çocukların sadece sevilmedikleri, aynı
Zeugma’dan çıktı yola, Kılçık adlı bir uçurtma!Sudan çıkmış bir balık ne bilir ki? Uçurtma balığının bütün bildiği, Zeugma’ya gelenlerden duydukları ve Okeanos’un anlattıklarıyla sınırlıydı. Ne zaman
Unutulmayacak bir yaz tatili!Yaz sonunda Can kilitli defterine şöyle yazdı: “Büyükler amma da tuhaf! Bize bilmediğiniz konuda, işin aslını öğrenmeden konuşmayındiyorlar ama kendileri bunu bal gibi de
Dedeme kalsa herkesin bir Paprika’sı olsaymış dünya ne harika olurmuş… Benimkine, “Sen var ya sen!” demiştim bir kez, “Seni közde pişirip yemek istiyorum!” Ne dese beğenirsiniz