1930’ların başlarında Yeni Gün gazetesinde yayımlanan bu yazılarda İstanbul’un ve sosyal hayatımızın geçirdiği hızlı dönüşüm, Fatih Çarşambalı Hanife Hanım’ın şahitliğiyle anlatılıyor. Mahmut Yesari’
Eskiden Bâbıâli Caddesi dediğimiz şimdi Ankara Caddesi, her yerde, her şeyde olduğu gibi gün geçtikçe değişiyor. Bir sistem, metot dahilinde neşriyatı beceremeyen kitapçılar bile tozlu, köhne camekân
Palavracılar, dolandırıcılar, zamparalar, âlemciler, mirasyediler…Mahmut Yesari, kıvrak kalemiyle İstanbul’un bu “antika” tipleri arasında geziniyor. Her birini ince ince allayıp pullayarak tanıtıyor
“Evrenin düzeni basittir. Su akar, ağaçlar büyür, çiçekler açar, taşlar öylece durur, zaman geçer, ot biter, deniz yükselir ve çekilir, mevsimler değişir ve geri gelir, Dünya döner, güneş parlar, ölü