Her şey, başını kaşıyacak vakti olmayan, zengin işinsanı Giovanni Corte’nin tuhaf bir ilahî ses duymasıyla başlar. Derhal teşhis konur: Söz konusu ehemmiyetsiz bir hastalıktır ve Corte basit bir oper
İki çocuklu, varlıklı bir çift olan Temple ve Gowan’ın hayatı bir anda derinden sarsılır. Çocuklarından biri, Temple’ın dadı olarak işe aldığı eski bir fahişe ve uyuşturucu bağımlısı bir kadın tarafı
Küçük Tilkili Kadın, büyükşehirlerde hissettiğimiz görünmezliğin ve nihayet dünyadaki yerini geri kazanan bir kadının tüy hafifliğinde bir dokunuşla yazılmış hikâyesi, küçük bir mücevher.
Fransız edebiyatının belki de en çok okunan bu eserini, Leibniz’in “mümkün dünyaların en iyisi”nde yaşadığımız felsefesine, Pope’un “her şey iyidir” düşüncesine bir karşılık olarak yazar Voltaire. Bi
1920’ler... Fransızların I. Dünya Savaşı’nı kazanmanın coşkusu içinde eğlendikleri, sahnelerde Josephine Baker’ın dans ettiği, Medrano Sirki’nin en parlak zamanlarını yaşadığı yıllar. Fransız burjuva
“Ölümü sükûnet içinde düşünmek ancak tek başımıza düşünüyorsak mümkündür. Ölüm iki kişilik olduğunda, inançsızlar için bile ölüm olmaktan çıkar. Acı verici olan hayatı değil, ona anlam kazandıran şey
1927, Virginia Woolf’un edebî hayatının verimli bir yılıdır, Deniz Feneri’ni yazmayı tamamlamış ve bastırmıştır. Aynı yıl, Woolf, edebiyat tarihinin devrim niteliğindeki eserlerinden biri olarak değe
İtalyan gazeteci Leopoldina Pallotta della Torre’nin 1987-1989 yılları arasında Marguerite Duras’la yaptığı bu uzun söyleşi, İtalya’da tekrar yayımlanmadığı gibi, yazarın ülkesi Fransa’da da uzun bir