Fazla gecikmeden bu dünyada yer edinmenin sadece ve sadece iki yolu olduğunu kavradı: Ya açık şiddet yoluyla, ki bunun pek oluru yoktu, çünkü bir damla kan görmeye...
Ah zavallı insan! Dağları yerinden oynatabilirsin, mucizeler yaratabilirsin ama bunun yerine gidip gübrenin, tembelliğin ve inançsızlığın içine batıyorsun! İçinde Tanrı var, Tanrı taşıyorsun da...
Ruhumun içerisinde beliriverdin, biliyordum geleceğini. Bekliyordum da Seni. Tıpkı kışın donmuş ve ıssız, acı çekerek bekleyen yeryüzü gibi Seni bekliyordum. Sen baharsın, ağır ağır geliyor ve ruhumu
Kötülüğün tırnakları arasında çırpınan bütün dünyayı düşünüyordu; açgözlülük, inançsızlık, kin salıverilmişti; halklar açlık çekiyor ve üşüyordu, bitip tükenmişlerdi ve artık ölüm istemiyorlardı anca
Tango daha önce de gördüğümüz gibi milongayla başlamış, milongadan doğmuş, başlarda cesur ve mutlu bir dansmış. Sonradan tangonun takati kesilmiş ve hüzünlenmiş, hatta Ernesto Sabato’nun yakın zamand
Estela ve ben bu kitapta, bu sayfada, bu kelimelerde birleştik. Bizi bir boşluk birleştiriyor: O öldü, bense bu kitabı yazmak için yaşıyorum. Bizi bu cennet kurtaracak, cezamızı bu cehennem verecek: