Berlin’de yeni bir hayat kurmaya çalışan Paul Wendland Kück’ün hayatı, annesinden gelen bir telefonla bambaşka bir seyre girer: “Kuzey’in Rodin”i olarak anılan heykeltıraş dedesinden yadigâr evleri,
Maria, sana kaputumu bırakıyorum.
Babam onu bir askerden çalmış,
Diktatörlük düşerse bir gün gelir alırım.
Sakın yanından ayırma,
almaya geleceğim.
Seni seviyorum.
“Hiç degismemis. Bir kelime yetti, çırılçıplak karsı karsıya kaldık.”
Yaz ortası; küçük ogluyla tek basına daga gelen Marina, iyi bir anne olması gerektigini düsünmekte, öyle olmayı istemekte, ama b