İsimsiz bir macera kitabıydı o. Yalnızca ‘Macera’ diyordu kendine. Çünkü ne bir kapağı vardı ne de künye sayfaları. Yine de ilk sahipleri tarafından sevilmiş, eksiğine gediğine rağmen ilgiyle...
“Ama çocukluk aşklarının yeşil cenneti; onları yakınmalarla ve gözyaşlarıyla yeniden canlandırabilir miyiz? Ve sonra? Hiç. Girişim orada bitti, tek girişim, inanmış olduğun ve hâlâ inandığın, yitiril
“Hangisi yeğ tutulmalı? Yaşamak mı, yoksa yaşamı kayda almak mı? Olup bitmekte olanın içine dalmak mı, yoksa onu betimlemek için bir köşeye çekilmek mi? Olayların peşinden koşmak çok daha çekici; ama
“Gece iyice bastırdığında aşağıya iniyorum; kafamın içinde yakınan bir sürü tilki (yalnızsın, yalnız). Adımlarımı sağırlaştıran toprağın üzerinde ağır ağır yürüyorum. Karanlık. Bütünüyle bahçe ve vil