Oraya nasıl gittiğimi ya da oradan nasıl döndüğümü bilmiyordum. Tek bildiğim, bir anda kendimi orada buluvermemdi. İnsanların yıkılan dünyalarından kaçıp sığındığı, her şeyden soyutlanmış bir zamanda
Hayatlarına iki basamaklı kabuklarıyla toprakaltından çıkarak başlayan merdivgenler, rüzgârla savrulan yaprakları antenlerine takıştırmayı seven bukaçualar, devamlı hareket halinde olmalarına rağmen
Ona baktığım zaman kendi kurallarının dışına hiçbir zaman çıkmamış huysuz bir adam görüyorum. Hepimizde bulunan o geçirgen, biçim değiştiren şeffaf zar, onun çevresinde zamanla katılaşmış, koyulaşmış