“Mademki Devlet-i Âliye dahi Avrupa familyasından sayılmaktadır, bütün âleme muhalif olarak bizim bu halde bekamız imkân dahilinde olamaz. Millet meclisi, dokunsa dokunsa vekillerin bağımsızlıklarına
Biz daima Avrupa lisanlarının edebiyatça gerek intihap ettikleri kavaid-i külliyeye gerek ihtiyar eyledikleri tarz-ı taklide tâbi olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü gerek o kavaid-i külliye gerek o...
Biz daima Avrupa lisanlarının edebiyatça gerek seçtikleri bütün kurallara gerek tercih ettikleri taklit tarzına tabi olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü gerek o bütüne dair kurallar gerek o taklit...
Nihayet karar günü geldi. O gün Yassıada’da son sözü Salim Başol söyleyecekti. Ancak Menderes sözü ona bırakmadı. Çocukluğundan beri hep ölümden korkmuş, hep ölümle savaşmış, hep ölümden dönmüştü. Am
1960’ların sokaklarından, önce tanklarıyla ihtilalciler geçti.
Sonra zafer şarkılarıyla gençler...
İsyan bayraklarıyla işçiler...
Sağcılar... Solcular... Polisler...
Sonra yeniden cuntacılar ve darbe