Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
“Cemil Kavukçu’nun öyküleri akrabam olur. Kişilerinden, mekânlarından, dertlerinden, dillerinden. Nasıl olmasın?
Tek başına kişileri bile yeter. Her biriyle çocukluk, ergenlik, gençliklerinde tanışm
Toulouse’da yaşayan Lea, liseye bu kentte devam edecek olan arkadaşı Hugo ile bunaltıcı sıcağın altında sokakları arşınlamaktadır. Bir yandan Hugo’ya kalabileceği bir oda ararlarken öbür yandan kenti