Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
Mavi Çiçek, on sekizinci yüzyılın sonunda, Leipzig ile Berlin arasındaki taşra ve üniversite kentlerinde geçen ve sonradan döneminin en büyük romantik şair ve düşünürlerinden olan Novalis’e dönüşecek
“Cemil Kavukçu’nun öyküleri akrabam olur. Kişilerinden, mekânlarından, dertlerinden, dillerinden. Nasıl olmasın?
Tek başına kişileri bile yeter. Her biriyle çocukluk, ergenlik, gençliklerinde tanışm
Salapurya Mahallesi 1960’ların başında Londra’da Thames Nehri üzerindeki deniz evlerinde yaşayan bir grup insanın yaşamöykülerini ve yaşam koşullarını aktarıyor. Kendisi de bir süre deniz evinde yaşa