Kar üzerinde kan lekeleri, tek gözlü ceviz ağaçları, kuş doğuran karıncalar, kilise çanları, dile gelen kesikbaşlar, sokak ortasında inciri ikiye bölüp yiyen kadınlar, sıkı sıkıya kapalı naylon perde
“Cemil Kavukçu’nun öyküleri akrabam olur. Kişilerinden, mekânlarından, dertlerinden, dillerinden. Nasıl olmasın?
Tek başına kişileri bile yeter. Her biriyle çocukluk, ergenlik, gençliklerinde tanışm
Yirmi yaşlarındaki genç Kahireli Muhammed, ailesinden ve onu bekleyen durağan evlilik hayatından kurtulup biraz soluklanmak için yakın arkadaşı Moneim’le birlikte şehrin merkezinde bir oda kiralamaya