Ailesinin Parma yakınlarındaki kalesinde kahramanlık hikâyeleri dinleyerek büyüyen genç İtalyan asilzade Fabrice del Dongo’nun Waterloo Savaşı’ndan başlayıp Carthusian Manastırı’na uzanan hayatının a
XIX. yüzyılın en büyük romancılarından Stendhal’in başyapıtı Kızıl ile Kara, yoksul, yakışıklı ve yetenekli bir taşralı gencin Paris sosyetesinde yükselişi ve düşüşünü anlatır. Toplumda yükselmenin
“Ama çocukluk aşklarının yeşil cenneti; onları yakınmalarla ve gözyaşlarıyla yeniden canlandırabilir miyiz? Ve sonra? Hiç. Girişim orada bitti, tek girişim, inanmış olduğun ve hâlâ inandığın, yitiril
“Hangisi yeğ tutulmalı? Yaşamak mı, yoksa yaşamı kayda almak mı? Olup bitmekte olanın içine dalmak mı, yoksa onu betimlemek için bir köşeye çekilmek mi? Olayların peşinden koşmak çok daha çekici; ama
“Gece iyice bastırdığında aşağıya iniyorum; kafamın içinde yakınan bir sürü tilki (yalnızsın, yalnız). Adımlarımı sağırlaştıran toprağın üzerinde ağır ağır yürüyorum. Karanlık. Bütünüyle bahçe ve vil