Adaları çok seven, adalarda yaşamış bir yazardan doğa sevgisi üstüne bir öykü…Günün birinde, Martılar Adası’nın da, adada yaşayan martıların da korktukları şey başlarına geldi: İnsanoğlu adaya...
Sanki her şey onunla başlamıştı. O, klasik müziğin temel taşı ve her şeyin başlangıcıydı. Herkes onun müziğinden nasıl etkilendiğini anlatmak için yarış içindeydi…
Johann Sebastian Bach, kalabalık b
Duygularımı şiirle aktaramam, şair değilim; kendimi gölgeler ve ışıkla ifade edemem, ressam değilim; düşüncelerimi hareketlerle de açıklayamam, dansçı değilim. Ama bunların hepsini seslerle yapabilir
O bir sanatçıydı ve sahip olduğu her şeye sanatıyla ulaştı. Hayatın dikenleri onu yaraladığı halde, nasıl batan bir gemiden kıyıya sığınırsa insan, o da sanatın olağanüstü kollarına sığındı. Acının m
Zeyyat Selimoğlu bu kitabı için şöyle diyor: “Yavru Kayık’ı bir gün deniz kıyısındayken gördüm. Bir takanın ardına halatla bağlanmış, sürüklenip gidiyordu. Üzgün, dokunaklı bir hali vardı. Bana öyle
1800’lerin ortalarındayız; piyanonun altın çağı. Ustalar bu çalgıyı geliştirmek için birbirleriyle yarışıyor, Avrupa’nın her köşesinden harika çocuklar çıkıyor. Clara Wieck, bunlardan biri. Piyano ya
EDUARDO GALEANO, 1940’ta Uruguay’ın başkenti Montevideo’da doğdu. 1973’teki askerî darbe sırasında bir süre hapis yatıp serbest bırakıldıktan sonra yerleştiği Arjantin’de Videla’nın askerî diktatörlü