Akışkan modernitenin gelmesiyle birlikte, üreticiler toplumu tüketiciler toplumuna dönüşmüştür. Bu yeni tüketim toplumunda, bireyler aynı anda hem metaların teşvikçisi hem de teşvik ettikleri metalar
“‘Modern olmak’ demek, modernize etmek demektir – takıntılı, saplantılı bir şekilde modernize etmek; kimlik bütünlüğünü korumak bir yana, sadece ‘olmak’ değil, tamam olmaktan kaçarak, hep tanımsız ka
Süleyman Velioğlu ve Kâzım Dağyolu, 1957’de İstanbul Üniversitesi Psikiyatri Kliniği bünyesinde kurdukları Psikopatolojik Sanat Laboratuvarı’nda hastalarla yaptıkları çalışmaların ürünlerini 1960’lar
Dünyanın büyük bir kısmı modernleşmeden ya tamamen ya da kısmen etkilendi. Modernleşme, gezegenin en uzak noktasına ulaştığında tüm yerellikler modernitenin küresel zaferinin sonuçlarını taşımalıydı.